23 Ocak 2013 Çarşamba

Açık Radyo, 2012 Yılı İstanbul Trafik Cezaları ve Namık Kemal Üniversitesi Hurda Araçlar ile Trafik Kurtarma Eğitimleri 

Karlı, buzlu, soğuk ama rahat trafiği olan bir günde 2013 yılının ilk "Traji trafikten beşeri trafiğe" programını yaptım. 2 Ocak 2013 tarihinde gazetelerde İstanbul valisi Sayın Hüseyin  Avni Mutlu'nun  açıklamaları benim programın ilk bölüm konusu oldu.  İstanbul'da 2012 yılında toplam  48 bin 775 trafik çarpışması meydana gelmiş yani günde 134 trafik çarpışması . Bu kazalar sonucu  222 kişi hayatını kaybetmiş, 21 bin 326 kişinin ise yaralanmış. Ama bu kayıp rakamı sadece olay yerinde hayatını kaybedenleri kapsıyor, hastanede yada sonrasında çarpışmaya bağlı olarak olan kayıplar bu sayıya dahil değil ve uzmanların söylemi resmi rakamların 3 katı oluyor gerçek kayıp rakamları. Geçen yıl aşırı hızdan 424 bin 760 sürücüye ve alkollü araç kullanmaktan 44 bin 735 sürücüye işlem yapılmış..
İstanbul'da ehliyeti olanların sayısı 4 milyon 925 bin 847, araç sayısı ise 3 milyon 112 bin 770. Ama köprü trafiğine girdiğimiz zaman, araç sayısını 10 milyon gibi görüyorum ben. Alkol ile ilgili denetimler çok ciddi olarak yapılıyor artık ve bu nedenle de insanlar içki içtikleri zaman araç kullanmaktan vazgeçmeye başladılar.    Kırmızı ışık ihlali yapan 271 bin 452 sürücüye ceza kesilmiş. Emniyet şeridi ihlali yapan 434 bin 268 sürücüye trafik cezası uygulanmış.  Aşırı hızdan 424 bin 760, alkollü araç kullanmaktan 44 bin 735 sürücüye işlem yapılmış.  Araç kullanırken cep telefonu ile konuşan 209 bin 235, emniyet kemeri takmayan 75 bin 949 kişiye de cezai işlem yapılmış. Yasak parklanmadan 474 bin 260, fazla tonajdan 11 bin 575 araca cezai işlem uygulanmış.  Fazla yolcu nedeniyle 41 bin 676, korsan taşımacılıkta 11 bin 195 işlem yapıldı. Diğer denetimlerde ilave edildiğinde 2012 yılında 2 milyon 719 bin 948 trafik ceza işlemi uygulanmış.
Yine bu hafta yayınlanan diğer bir haberde de otobüslere de artık uçaklardaki gibi "kara kutu" konacağı ve bu kutuyu koyan otobüslerin sigorta poliçelerinde bir indirim uygulanacağı haberiydi. Özellikle trafik güvenliği ve kazaların oluş nedeni ile ilgili çok önemli bir uygulama olacak kara kutu, turist otobüsleri için de çok önemli olacaktır. Çünkü yabancı turist gideceği ülkede güvenlik kriterlerinin de tam olmasını istiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı daha önceki yönetmeliklerinde sadece konfor koşulunu otobüslerde göz önünde tutuyordu. Yeni hazırlanan yönetmelikte ise konfor yanında güvenlik ve emniyet koşulu da aranacakmış artık. Biraz geç de olsa yönetmelikler düzeliyor sanırım.
Programın ikinci bölümünde ise Namık Kemal Üniversitesi Araştırma Görevlisi Özgün geyiktepe, telefon ile programa katıldı. Özgün Bey ararlık ayında Suat Ayöz Trafik Mağdurları Derneği web sitesi üzerinden bir mail göndermişti bana. Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümünde, hurda araçlarla trafik çarpışması sonrasında kurtarma eğitimi verdiklerini ve hurda araç bulamadıklarını, bu konuda yardımcı olup olmayacağımı sormuştu. ben de kendisini programa davet ettim. 3 yıldır bu dersi yapıyorlarmış. Her yıl 35 öğrenci alıyormuş bu dersi ve yılda 10 adet hurda araç kullanıyorlarmış. Hurda araçlarla çeşitli çarpışmaları hazırlayıp, yaralıyı kurtarma çalışmalarını öğrencilere uygulamalı olarak öğretiyorlarmış. Çok önemli bir uygulama bence ve Türkiye'de 9 üniversitede bu bölüm varmış ama sadece Namık kemal Üniversitesi uygulamalı ders yaptırıyormuş. Almanya'da bu dersin sağlam araçlarla yapıldığını programda belirtti Özgün Bey. Araçları yalvar yakar ve büyük çoğunluğunu para ile temin edip, bir de nakliyesini de kendileri yapıyorlarmış. Bir sürü fon var açıkta gezinen ve bu konu ile ilgili de para harcayan bir sürü kurum var. Özellikle sigorta şirketleri bu konuda destek olabilir diye düşünüyorum. ben de birkaç firmaya Özgün beyin sunum dosyasını göndereceğim. Ve trafik çarpışmalarında pek çok kişi kurtarma sırasında hayatını kaybediyor. Bu uygulama her tarafa yayılsa ve basit olarak ilk yardım eğitimlerinde verilse ne iyi olur. Bir devlet üniversitesi sadece kendi olanakları ile böyle bir ders hazırlıyor ve kimsenin umru olmuyor... Sonra da kazaları azaltmak için çalışıyoruz diye karar vericiler konuşuyor!!!
Özgün bey bir günlük bir çalışma programı hazırlayıp duyuracak ve istekliler ile birlikte hurda araçlarla yarılı kurtarma eğitimine gideceğiz. Bana bilgi geldiği zaman buradan paylaşacağım, gelmek isteyenleri bekliyoruz. Kazasız günler dileği ile hoşçakalın.
9 Ocak 2013

23 Ocak 2013 Basından Derlemeler....



TRAJİ TRAFİKTEN BEŞERİ TRAFİĞE " DİKKATLİ KULLANIRSANIZ, HAYAT KURTARIRSINIZ!"

Bu hafta basına yansıyan haberlerden derlemeler ile bir program daha yaptım. Kazalar son iki haftadır yine ne yazık ki, pek çok cana mal oldu. Özellikle Anadolu'da kış şartları ve yolların buz tutması nedeni ile pekçok kaza oldu. Ve en acı tesadüf de Karabük'de, baba oğulun çarpıştığı kazada babanın hayatını kaybetmesi ile olmuş.   
Çinliler insansız araçlarını test etmişler ve saatte 105 km. hızı görmüş bu araç. Aynı zamanda test sürüşü sırasında 33 kez hatalı sollama yapmış. Çin Askeri Ulaştırma Üniversitesi, insansız karayolu taşıtını başarıyla test etti. 'Lion 3' isimli araç, test sürüşünde 105 kilometre kadar hıza ulaştı. Aracın radar, kamera ve uydu navigasyon donanımının kusursuz çalıştığının belirtildiği haberde, akıllı araç teknolojisinin gelecekte çok sayıda alanda kullanım olanağı bulacağı kaydedildi. Habere ayrıca, askeri alanda tehlikeli görevlerde kullanılabilecek akıllı araçların, sivil alanda kazaların önlenmesi ve trafik sıkışıklığının önlenmesinde kritik rol oynayabileceği belirtildi.Araç her ne kadar insansız olarak hareket etse de aracın içindeki teknisyen ve gözlemci otomobilin performansını ölçmüş. 

İki Günlük Buzlanmanın Maliyeti Alman'lara  3 Milyon Euro olmuş.  Güney Almanya'nın büyük bir bölümünde etkili olan soğuk havaya bağlı olarak meydana gelen buzlanma birçok kaza ve yaralanmaya sebep olmuş.  Özellikle son iki günde etkili olan aşırı soğuklar sonucu karayolları adeta buz pistine dönerken, Baden Württemberg eyaleti genelinde meydana gelen binden fazla trafik kazasında 14'ü ağır olmak üzere 53 kişi yaralanmış ve meydana gelen kazalardaki maddi zarar ise 3 milyon Euro olarak açıklanmış.

Samsun'da "20 Ocak Faciası" Unutulmadı...
Samsun'da, İlkadım Belediyesi tarafından 20 Ocak 1989 yılında trafik kazası sonucu hayatlarını kaybeden Samsunsporlu futbolcular ve teknik adamlar anısına "Unutmadık, Unutturmayacağız" adlı program düzenlendi. İlkadım Belediyesi Mete Adanır Spor Salonu'nda düzenlenen programda “hayatta iken iz bırakanlar, öldüklerinde ölümsüzleşiyorlar” dendi.  20 Ocak 1989 tarihinde gerçekleşen kazada teknik direktör ve şöför dahil 4 kişi hayatını kayvetmiş, yaralı 4 futbolcunun da kaza nedeni ile futbol hayatları bitmişti.  

Hayat kurtaracak ve 112 acil ile bağlantılı sistem
TÜRKİYE, Karayollarında seyreden araçlardaki yolcuların güvenliğini sağlamayı amaçlayan HeERO Projesine (Harmonised eCall European Pilot) dahil oldu.Avrupa Birliği tarafından desteklenen HeERO Projesinin Türkiye’deki uygulamaları İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek olup ASELSAN A.Ş ile birlikte telekomünikasyon (TÜRK TELEKOM, TURKCELL) ve otomotiv sektöründen firmalar (TOFAŞ, RENAULT), İçişleri Bakanlığı’nın alt yüklenicileri olarak projede yer alacaklar.  HeERO projesi, 112 acil çağrı numarasına bağlı olarak çalışan araç içi acil çağrı sistemi aracılığıyla, acil yardıma ihtiyaç duyan ya da kaza yapan araçlardaki yolcularla anında iletişim kurularak acil yardım ekiplerinin olay mahalline en kısa sürede sevk edilmesini hedeflemektedir. Bu sisteme sahip olan bir araç kaza yaptığında sistem otomatik olarak devreye girip 112 Acil Çağrı Merkezini arıyor. 112 Acil Çağrı Merkezi arayan aracın konum bilgisi araçta bulunan GPS aracılığıyla tespit edilip araçta bulunan sensörler sayesinde de araçtaki hasar miktarı yaklaşık olarak hesaplanabiliyor. Manuel ya da çarpma ile birlikte devreye giren sistem sayesinde araç içerisinde bulunan kişiler ile 112 Acil Çağrı Merkezinde bulunan görevliler (Polis – Jandarma – Ambulans – İtfaiye ) karşılıklı olarak görüşebiliyor. Yolcular bilincini kaybetse dahi, eCall çağrısı alındıktan sonra acil yardım ekipleri tarafından kaza yapan araca ulaşılıp kazazedelere gerekli müdahale yapılabiliyor. Sistem sayesinde yüzlerce kişinin hayatının kurtarılabileceği belirtildi. 2011–2013 yılları arasında 9 Avrupa ülkesi 112 alt yapısını kullanarak, birlikte çalışabilir araç içi acil çağrı sistemini kurmaya başladı. Proje ile pilot ülkelerdeki uygulamaların Avrupa Standardizasyon Kurumunun belirlediği standartlar çerçevesinde değerlendirilerek tüm Avrupa Birliği ülkelerinde uygulama birliğinin sağlanması hedeflendiği belirtildi. 2015 yılından itibaren Avrupa Birliği ülkelerinde tüm araçların bu sisteme uyumlu halde üretilmesi ve ülkelerin de acil çağrı merkezlerini e-Call çağrılarını karşılayacak şekilde yeniden düzenlemeleri bekleniyor.
HeERO 1 projesi Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Almanya, Yunanistan, Hollanda, İtalya, Romanya ve İsveç tarafından yürütülmektedir. 2013–2015 yılları için Avrupa Birliği tarafından HeERO 2 projesine 3 milyon EURO ödenek ayrılmış olup, 1 Ocak 2013 tarihinde 9 pilot ülkeye ilave olarak 6 yeni ülke projeye dahil edildi. HeERO 2 projesinin pilot ülkeleri Türkiye, İspanya, Bulgaristan, Lüksemburg, Danimarka ve Belçika’dır. Sistem tüm Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra Norveç, İzlanda ve İsviçre’de de uygulamaya konuldu.
 HeERO projesi, Avrupa Birliği ülkelerinde araç içi acil çağrı sistemini oluşturmayı ve Avrupa’da uygulama birliği altyapısını gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Böylece Avrupa içerisinde seyahat eden herhangi bir aracın, ciddi bir kaza anında eCall servisini kullanabilmesi sağlanıyor. Bunun için, proje kapsamındaki bütün ülkelerin birlikte çalışması, hem aynı teknolojiyi kullanmaları hem 112 Acil Çağrı Merkezlerindeki iş ve işlemlerin standart hale getirilmesi hem de ülkelerin eCall servislerinin uyumlu bir şekilde çalışması büyük önem taşıyor. Sistemin Avantajları: Araçlardaki eCall cihazı, kaza anında ciddi bir darbe ikazı alır almaz en yakın 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak kaza yerinin coğrafi koordinatlarını ve araçla ilgili diğer bilgileri çağrı merkezine iletebiliyor. Araçta bulunanlar bilinçlerini kaybetse bile sistem, kurtarma ekiplerine kazanın olduğu yerin bilgisini ve araçtaki hasar miktarını verebiliyor. Sistemin devreye girmesi ile birlikte kaza yapan araç içerisindeki konuşmalar 112 acil çağrı merkezindeki görevliler tarafından dinlenebiliyor. Ekipler dakikalar içerisinde olay yerine intikal ederek olaylara müdahale edebiliyor. Aynı cihaz bir buton aracılığıyla manüel olarak da acil çağrı yapabiliyor.
Trafik Meleği Okulu 
Adana'da 1994 yılında kırmızı ışıkta dururken bir otomobil aracına çarpan öğretmen Kadir Tuncay, çocukları küçük yaşta eğitip trafik canavarı olmamaları için öğretmenlikten istifa edip trafik meleği okulu açmış.  "Benim başımdan bir trafik kazası geçti, bu okulu açmamda bu kazanın çok büyük etkisi var. Bundan dolayı böyle bir işe kalkıştım. 1994 yılında ufak bir trafik kazası geçirmiştim, ehliyeti olmayan bir sürücü kazaya sebebiyet vermişti. Yara almadan kurtuldum ama o da bize çok büyük bir vesile oldu. Yıllar sonra çocukları küçük yaşta eğitmek için öğretmenlikten istifa ederek, trafik meleği okulunu açtım" demiş. Ve devam etmiş,  "Trafik kazaları çok oluyor ve bu da herkesi olumsuz etkiliyor. Bizde böyle bir şey düşünerek temelden verilen eğitimle bu işin aşılacağına kanaat getirdik. Bizim buradaki programımızda 5-8 yaş arasındaki çocuklara özel olarak hazırlanmış minyatür trafik alanında ve sınıflarda çizgi film ile animasyon destekli bir biçimde çocuklarımıza trafik eğitimi veriyoruz. Çocuklara kırmızı ışık, yaya kuralları, yani trafikle ilgili aklınıza A'dan Z'ye ne geliyorsa hepsini öğretiyoruz. Son aşamada ise çocukları trafik meleği moduna sokup, ailelerinin yanına gönderiyoruz" diye açıklama yapmış. 
Dilerim her belediye ve tüm okullarda da böyle ufak pistlerle eğitim parkları açılır ve çocuklar trafiği erken yaşta öğrenip, büyüklerinin de yanlış davranışlarını değiştirmek için eğitirler.

Programın 2. bölümünde, 2007 yılında çıkardığımız bir kitapcıkta yer alan TSD Başkanı Şükrü Boyraz'ın yazısına baktım. Şükrü Bey 7 yıl önce kaldırımların ve yolların engelliler için uygun olmadığını yazmış yazısında. 7 yıl sonra bu gün hala kaldırımlar ve yollar uygun değil, sadece engelliler için değil tüm yayaylar için uygun gözükmüyor. Özellikle inşaat şantiyesine çevrilmiş ara sokaklarda yürümek oldukça tehlikeli hale geldi. Yay geçitleri ile ilgili bir tek iyileşme olduğunu gördüm yazıda. O tarihte yaygın olmayan sesli sinyalizasyon sistemleri dışında sorunlar hala aynı...
Engelli yada engelsiz yayalar hala rahatlıkla yürüyemiyorlar ve araçlar için hazırlanmış olan Karayolu ağının keyfini hala araçlar çıkartıyor....